Karagöz



     1 Nisan - 31 Temmuz tarihleri arasında ticari avcılığı yasak olup olta balıkçılığı yıl boyu serbesttir. Günde en fazla 5 kg avlanılmasına izin verilir. Avlanmasına izin verilen asgari boy 18 cm dir. Mayıs- ağustos ayları arasında üreme zamanlarıdır. Ortalama boy 15-25 cm olup yarım kilo civarında ağırlığa sahiptirler. 10 yıl civarı yaşam sürelerine sahiptirler. 
     Biri başının hemen gerisinde diğeri de kuyruk yüzgeç boğumunun üzerinde olmak üzere iki siyah bant karakteristik özelliğidir.
     Ağzı küçük fakat çeneleri çok kuvvetlidir. Tüm çeneleri batıcı konik ve öğütücü sert dişlerle kaplıdır. Ön dişleri koyun dişi gibi görünür, midye gibi kabuklu yumuşakçaları kırıp açabilir.
     Yurdumuzda aynı familyaya ait 3 türü daha bulunmaktadır. Genellikle de beraber yaşarlar.
Akkaragöz (Sargos)(Diplodus Sargus); Vücudunda diklemesine 6-7 adet bant şekline sahiptir. Kuyruk kısmında bir siyah bir lekesi vardır.
Sivriburun (Karagöz)(Diplodus Puntazzo); Akkaragöze benzemekle beraber dudak yapısı dışa doğru çıkık vaziyettedir.
Çizgili karagöz(Çizgili Mercan)(Diplodus Cervinus); Akkaragöz gibi fakat daha kalın bantlara sahiptir. Biraz daha iri bir yapıya sahiptir. 

Nerelerde Bulunur:
     Göç eden balıklardan değildir. Yaşamlarını bulundukları yerde devam ettirirler. 
     Kışın 100 metre den daha derin bölgelerde bulunurken diğer zamanlarda 8 - 50 metre arası derinliklerde yaşarlar. Küçük balıklar ve bitkilerle de beslendiği için kıyılara yem aramaya geldikleri de olur.
     Ürkek bir balıktır, karanlık ve sessiz alanları tercih eder. Bulunduğu alanı kolay kolay terk etmez ancak rahatsızlık hissettiği zaman hemen yerini değiştirir.
     Hem sürü halinde hem de tek başına dolaşabilmektedir.
     Kayalık, balıkçı barınakları, mendirekler de kaya dolgulu bölgelerde, burun çevreleri, batıkların olduğu kesimler, akıntıların birleştiği yerler, midyeli alanlar yaşam alanlarını oluşturur. Zaman zaman kumluk ve taşlık alanlarda da görmek mümkündür.

Misina;
     0,22-0.30 arası misinalar kullanılabilir. İnce misina av şansını arttıracaktır. Her ava gidildiğinde köstek ve iğneler yeniden düzenlenmeli ve yeni takımlar kullanılmalıdır. 

İğne;
     Ağız yapısının küçüklüğü nedeniyle ince yapılı, küçük iğneler (4 - 5 nolu) tercih edilmelidir. Kısa veya uzun palaya sahip olmaları kullanılacak yeme göre değişmektedir. Önemli olan iğnenin yem içinde saklanabilmesidir. Kayalık alanlarda tek iğneli bir takım ve iğnenin yeme gizlenmiş olması takılmaları minimum düzeye indirecektir.

Ağırlık; 
     Avlanılan bölgenin derinliğine ve akıntı durumuna göre ayarlanmalıdır. Kıyıdan yapılan avcılıkta kayalık alanda, atış mesafesi 20 metreyi geçmeyecekse hafif bir kurşun yeterli olacaktır. 5 metrelik bir uzaklığa yem atılacaksa olta takımı ağırlıksız olarak ta kullanılabilir.
     Teknede yapılan avcılıkta da derinliğe göre ortalama 35 - 100 gr ağırlık tercih edilebilir. 

Yem;
     Sardalye, karides, kurt, sülünes, teke, midye, mamun başlıca yemleridir. Hamurla yakalandığı da bilinmektedir.
     Midye yem olarak kullanıldığında iğne birkaç defa midyenin içinden geçirilerek iğneye sıkıca tutulması sağlanmalıdır. 3 veya 4 adet midyenin iğneye takılması balığın dikkatini daha çok çekecektir. Yemin, iğneyi kapatacak şekilde takılması önemlidir.

Avcılığı:
     En çok av verdiği zamanlar gün içinde sabah saatleri ve akşam ikindiden sonra tüm gece boyuncadır. 
     Yemden huylandığı an yemi bırakacaktır. Yemin sunuşu önem taşımaktadır. İlk etapta ağız yapısının küçüklüğü nedeniyle yemi didiklemeye başlar. Kısa ve sert vuruşlar hissedilir. Bu esnada iğne daha ağıza saplanmamıştır. Bu zaman içinde sabırla beklenmelidir. Birkaç küçük vuruştan sonra yemi kapar ve sert bir vuruş ve misinanın çekildiği hissedilir. Bu esnada kısa bir tasmalama yapılarak iğnenin damağa saplanması sağlanmalı ve boşluk verilmeden sarım yapılmalıdır.
     Sarım esnasında kamış kullanılıyorsa kalama ayarı daha önceden yapılmış olmalıdır. Eğer elle misina çekiliyorsa, balığın direnci hissedildiğinde misinanın biraz gevşek bırakılarak frenleme yapılmalı ve balığın yorulması sağlanmalıdır. Aksi takdirde balık yüzeye veya kıyıya yaklaştığında son bir hamle ile kaçmaya çalışacak ve takımın kopmasına neden olacaktır. Mümkünse kepçe kullanılarak sudan çıkartılmalıdır. Tüm bu esnada sessizlik büyük önem taşır.
     Şamandırayla avlanılıyorsa, şamandıranın suya batmış olması yakalandığının bir göstergesidir. Yine kısa bir tasmalama yapılarak, kalama ayarı önceden yapılmış olması halinde acele etmeden ve boşluk verilmeden misina sarılmalıdır. 
     Her ne kadar dişleriyle misinayı kesemezse de, misinaya oldukça zarar verebilmektedir. Aynı takımın defalarca kullanılmış olması durumunda takımın kopma riski oldukça fazla olacaktır. Değişik günlerde gidilen her ava yeni olta takımları ile gidilmesinde ve av esnasında zaman zaman yıpranmaların olup olmadığının kontrol edilmesi gerekir.

Tekneden sarkıtma usulü 50 – 100 m arasında kullanılabilecek bir takımdır. Tasmalama yapılması gerekeceğinden düz iğneler tercih edilmelidir. Derinlik gözününde bulundurulunca kullanılan ağırlık 100 gr ma kadar kullanılabilir. Anabeden 0.35, fırdöndü sonrası beden ve köstekler 0.25 olabilir.

Gezer kurşunlu bir dip takımıdır. Gezer kurşun balığın ısırıklarına direnç göstermeyecek ve balığın tedirgin olmasını engelleyecektir. Kurşun sonrası köstek zeminde bulunacaktır. Takım hem tekneden hemde kıyıdan kullanılabilir. Stoper kullanılmasının amacı düğümlere kurşunun vereceği zararı engellemektir. 20 cm lik bir boşluk gezer kurşun için yeterli olacaktır. 2. köstek ile fırdöndü arası 30 cm yeterlidir.







Tekneden akıntılı sularda kullanılan bir takımdır. Kurşunun bağlı olduğu fırdöndü ana bedendeki fırdöndüden küçük ebattadır. Böylece ağırlık ana beden üzerinde hareket edebilmektedir. Suya ilk önce köstek bırakılır, bu esnada ağırlık henüz bırkılmamıştır. Akıntı yemi uzaklaştırdığında ağırlık ileriye doğru atılır. Ağırlık zemine yerleştiğinde misinanın boşluğu alınır. Balığın ısırık vuruşları çok rahat hissedilir. Tasmalam yapılarak balığın yakalanması sağlanır. Boşluk verilmeden sarım yapılır ve ilk önce ağırlık tekneye alınır sonrasında balık alınır.



Tekneden kullanılabilecek bir takımdır. Suyun derinliği 50 m civarında bu takım kullanılabilir. Akıntılı bölgelerde kullanılabilir. İğne önceden suya bırakılır. Akıntı yemi tekneden biraz uzaklaştırınca kurşun ileriye doğru atılır. Böylece misinanın karışması önlenmiş olur. 
Gece avlarında kullanılabilecek bir takımdır. Işıldak sayesinde balığın yeme dikkati çekilmek istenir.  Kullanılan mantar yemin hafif akıntıda yukarıda salınmasını sağlayacaktır. Çember iğne 1-4 nolu arası kullanılabilir.