Doğal Yem

Her şeyden önce avlanılmak istenen balığın türüne karar verilmeli ve bu balığın yaşam alanları ve beslenme alışkanlıkları hakkında bilgi sahibi olunulmalıdır. Beslenmesinde ana yem çeşitlerinin neler olduğu ve bu yemlerin suyun hangi seviyesinde ve ne şekilde sunulacağının bilinmesi ile hazırlanan yem amacına ulaşacaktır. Kısaca yemin sunumu son derece önemlidir. 
Sunulan yem balık için cazip olmalı veya balığı kızdırıp saldırması sağlanmalıdır. Bu nasıl olacaktır; Yemin görünürlülüğü en büyük etkendir. Balık yemi ısırmaya değer görmelidir. Bazen yeme yaklaşarak kontrol eder, bazen de tadıyla kontrol eder. Bazen saldırganlığından dolayı ani saldırılar yaparak ısırır. Yani balıkların yeme yaklaşımlarında standart bir davranış söz konusu değildir. Fiziki yapıların özelliklerine göre yemi arar ve ısırırlar.
Balıkların göz yapıları bulundukları ortamın özelliklerine göre değişmektedir. Temiz berrak sularda yaşayan balıklar renkleri ayırt edebildikleri gibi çok daha kolay görebilmektedirler. Bulanık sularda yaşayan balıkların gözleri daha küçük iken derin sularda yaşayan balıklar ise, ışığın az olması nedeni ile daha büyük gözlere ihtiyaç duymaktadırlar. 
Burun sadece su içindeki kimyasalları koklamaya yarar. Bu şekilde su içinde bulabilecekleri yemlerin yenilebilir olup olmadıklarını anlayabilmekte ve yemi görmeseler bile kokuyu takip ederek bulabilmektedirler. 
Tat alma duyuları balıklarda farklı bölgelerde gerçekleşmektedir. Kimisinde bıyık uçlarında iken kimi balıklarda dudaklarda, ağız içinde veya burunda olabilmektedir. 
Balıkların gövdelerinin yan taraflarında bulunan kanallar sayesinde su içindeki değişiklikleri, suyun sıcaklığını, akıntıları, çevresindeki diğer canlıların hareketlerini titreşimler sayesinde anlayabilmektedir. Tüm bunlar göz önüne alındığında yemin görünürlülüğü, tadı, hareketliliği ve kokusunun bir bütün olarak bir arada toplanması gerekmektedir.
Öncelikli olarak yemi görmelidir. Kullanılan yemin görünürlülüğünü sağlamanın yolu, hareketli olmasıdır. Hareketli yem aynı zamanda titreşimlerde oluşturacak balığın dikkatini çekecektir. Bazı balıklar tok olmasına rağmen bölgesini korumak amacıyla saldırılarda yapabilmektedirler. Bazı balıklarda yaralı ve kaçmaya gücü olmayan yem balıklarını tercih ederler, kolay av olmaları ve fazla enerji harcamamaları nedeniyle büyük balıklar bu tür hareket sergileyen küçük balıkları tercih ederler. 
Balıklar gövdeleri sayesinde aldıkları titreşimlerin çeşidine göre tehlike altında mı yoksa bir yem ilemi karşılaştıklarını kolayca anlayabilmektedirler. Balıklar titreşimi çok uzak mesafelerden dahi hissedilebilmektedir, bu yüzden deniz avcılığında hareket halindeki cansız yemler ve canlı yemler çok daha verimli olmaktadır.
Koku faktörüde yem için önemli bir unsurdur. Yem arayışındaki balık bildiği kokuları takip edecek ve bulacaktır. Tatlı sularda mısıra alışık olan bir sazan balığı bu kokuyu aldığında yeme tereddütsüz yaklaşacak ve tehlike görmeksizin yemi alacaktır. Yine denizde yemden salgılanan yağlar ve kan gibi unsurlar avcı balığın dikkatini hemen çekecektir. Bilmediği kokular ise balığın bölgeden uzaklaşmasına neden olacaktır. Yapay tatlandırıcıların yemlerde kullanımında ne kadar etkili olduğu tartışma konusudur. Doğal ortamda doğal yemler her zaman başarılı sonuçlar verecektir.
Tatlı sularda, sıcak yaz aylarında balıklar genellikle su yüzeyinde yem arayışındayken, sonbahar aylarında suyun zemininde yemlenmektedirler.

Hamur;
Beyaz un, mısır unu, yumurta ve çeşitli tatlandırıcılar veya aromatik kokular ile hazırlanıp bir miktar kaynatılıp ani soğutma ile yapılan hamur yemlerdir. Hamur içine peynir suyu, tahıl çeşitleri de karıştırılabilir. Av süresince yemlemede ve iğne de yem olarak kullanılabilirler. Ekmek içi de en kolay yem çeşididir. 
Hazırlanan hamur iğneye takılacak büyüklükte (Genellikle misket boyunda) parçalara ayrılır. Kaynayan suya atılır. İlk etapta kaynar suyun dibine inecektir. Hamurlar suyun üstüne çıktığında çıkartılıp, bir tasta hazırlanmış olan buzlu soğuk suya atılarak aniden soğutulur ve sertleşmesi sağlanır. 1-2 dakika sonra soğuk sudan çıkartılır ve bir süre suyun akması beklendikten sonra poşette konularak buzdolabında ava gidilecek zamana kadar saklanır.

Mısır;
En pratik yolu kavanoz mısır kullanımıdır. Ancak konserve mısır alınacaksa mümkün olduğunca büyük taneli olanların tercih edilmesi gerekir.
Koçan mısır veya tane mısırlarda haşlanarak kullanılabilir. Haşlama suyu soğutularak haşlanmış mısırlarla birlikte kavanoz içinde saklanır ve av zamanı kullanılır. Haşlanan mısırların çok kaynatılmaması ve hemen soğuk suya atılarak soğutulması mısırların diri halde olmalarını sağlayacaktır. İğneye rahat takılabilecek fakat suyun içinde hemen dağılmayacak dirilikte olmalıdır.
Genellikle meze olarak kullanılan çok küçük boylarda mısır koçanları da haşlanarak bütün şekilde kullanılmaktadır. Yaylı sistem iğne takımı gibi, yay yerine koçan misinaya bağlanmakta ve koçan etrafında küçük kösteklerle bağlanan 3 - 4 adet iğneye de mısır takılması suretiyle kullanılmaktadır. 

Boili yem;
Boili yemler sazan avcılığında, özel bir olta takımı ile kullanılan hamur yemlerdir. Yemler evde hazırlanabileceği gibi hazır olarakta satılmaktadır. İçeriği tamamen kullanıcının tercihine bağlıdır. İrmik, soya unu, mısır unu, glikoz, yumurta, meyve esansı, gıda boyası gibi bir çok malzeme hamur olarak hazırlanır, nohut büyüklüğünde parçalara bölünerek kaynatılır daha sonrasında bekletilerek sertleşmesi sağlandıktan sonra kullanıma hazırdır. Bu yemler yüksek oranda protein içermelidir. Boili yemle yapılan avcılıkta başarı, av yerinin daha önceden birçok kez yemlenmesine ve balığın bu yeme alıştırılmasına bağlıdır.

Bakliyat, hububat;
Tatlı su avında, özellikle sazan avında çeşitli bölgelerde kullanılan tohum, fasulye, bezelye gibi yemlerde bulunmaktadır. Bu yemler sazan avında boili yem olarak kullanılmaktadır.
Fındık ----- 24 saat suda bekletilir ve 30 dakika kaynatılır.
Bezelye---- 12 saat suda bekletilir ve 30 dakika kaynatılır.
Fasulye---- 12 saat suda bekletilir ve 30 dakika kaynatılır.
Nohut------ 12 saat suda bekletilir ve 30 dakika kaynatılır.
Kenevir---- 12 saat suda bekletilir ve bölünene kadar kaynatılır.
Darı-------- 12 saat suda bekletilir ve 30 dakika kaynatılır.
Bu gibi yemler hem av bölgesinin yemlenmesinde ve hem de boili yem olarak kullanılabilmektedir. Darı genellikle sığ bir tepsiye dökülür ve su ile kaplanır. Güneş altında çimleninceye kadar bırakılır ve sonrasında kaynatılır. Kullanıma hazırdır.
Malzemeler kaynatılan suda bırakılarak soğutulur. Kaynama nedeniyle yemlerin yağları su içine geçecektir. Kullanılacak yemler kendi suyu içinde muhafaza edilerek kullanılmalıdır. 

Canlı yem;
Canlı balıklarla yapılan avcılıkta en büyük avantaj, canlı yemin dikkat çekmesi için ekstra bir enerjinin (Hareketin) harcanmamasıdır. Canlı yemin, doğal hareketlerini engellemeyecek ve uzun süre canlı kalmasını sağlayacak bir şekilde iğneye takılması yeterli olacaktır. Kullanılacak canlı yem iğneye takılırken mümkün olduğunca hızlı olunmalı, yıpratılmamalıdır.
Kıyıdan yapılan avlarda canlı yemin boyunun 10 cm den fazla olmamasında fayda vardır. Daha büyük boylardaki yem ya balıkları ürkütecek ya da cazibiyetini kaybedecektir. 
Yavru kefaller özellikle levrek avında en çok tercih edilen yemlerdendir. Liman içlerinde ve sığ sularda sürüler halinde dolaşırlarken görmek ve yakalamak mümkündür.
Canlı yemi gerek av sahasına kadar taşınması esnasında ve av boyunca canlı tutulmaları için onlara bir yaşam alanı oluşturulmalıdır. Bir kova içinde muhafaza edileceklerse suyun sirkülasyonu sağlanarak suya oksijen sağlanmalıdır. Bunun için aparatlar satılmaktadır. Balıkların kova içinde 1 günden fazla tutulmaması gerekir aksi halde öleceklerdir. Solucan ve böcekler için nemli toprak ve çim ve yaprakların olduğu bir kutu yeterli olacaktır ancak hava sirkülasyonu sağlamak için hava deliklerinin bulunması gerekir.
İğne balığın sırtından takılabilir. En güvenli yöntem bu denilebilir. Balık doğal hareketlerini kolayca sergileyecektir. Ancak balığın çabuk yorulmasına neden olacak ve bir süre sonra ölmesine neden olacaktır. Sürütme yöntemi avcılıktan ziyade sabit tekneden veya kıyıdan ağırlık takılarak veya şamandıralı takımda kullanılabilir.
İğne ağızdan takılabilir, bu daha fazla yaşamasına yardımcı olacaktır ancak balığın su içinde düzensiz hareket etmesine neden olacaktır. Dudak yapıları sert olan balıkların alt çenesinden iğne geçirilir ve üst çeneden çıkartılarak ta kullanılabilir. Fakat sürütme tarzı avcılıkta bu şekilde iğneye takılan yem fazla canlı kalamayacaktır.
İğne burun deliklerinden takılabilir, bu balığın daha fazla yaşamasına yardımcı olacaktır ama balığın iğneden kurtulma riski daha fazladır.
İkinci bir iğne kullanılmak isteniyorsa, canlı yemin kuyruk kısmına yakın yerde iğne takılabilir. Ancak balığın doğal hareketleri engellenmiş olacaktır. 
Balığın iç organlarının bulunduğu bölgeye veya çok kan kaybedecek şekilde gövdenin yan kesimlerine iğne takılırsa balığın ömrü kısa olacaktır. 
Ülkemizde tatlısularda canlı yem kullanımı konusunda kısıtlamalar vardır. En önemlisi; kullanılacak canlı yem, av yapılan yerden temin edilmeli başka sulardan taşınmamalıdır. Av yerindeki sularda mevcut değilse o yem kullanılmamalıdır, yem balıklarının suya karışmaları halinde göl veya akarsuyun uzun dönemde ekolojik yapısını etkileyebilecek hatta değiştirecektir. 

Cansız yem;
Neredeyse tüm olta takımlarında kullanılabilen yem türüdür. Bütün veya parça halinde kullanılabilmektedirler. Sürütme tarzı avcılıkta genellikle bütün cansız balık yem olarak kullanılırken, kıyıdan yapılan avlarda parça yemler tercih edilmektedir. 
Cansız yemler av esnasında, muhafaza amaçlı, su içinde tutulmamaları gerekir. Islak bir gazete veya bez içinde muhafaza edilebilirler. Su içinde bırakılmaları halinde şekillerinde bozukluk oluşacak ve doğal kokularını kaybedeceklerdir.
Kullanılan yemler (Parçalar) su içinde bir süre sonra bozulacak ve kokusunda değişiklik olacağından, en azından 1 saatte bir yemlerin değiştirilmeleri gerekir.
Hareketli yeme saldırmayı tercih eden palamut, levrek gibi büyük balıklarda bütün yem kullanılırken, bütün yeme saldırmaktan ziyade daha kolay yem olarak görülen parçalanmış yemleri tercih eden diğer balıkların avcılığında parça yem kullanılabilir.

Sakadat;
Hindi ve tavuğun ciğerlerinden kesilen parçalar iğneye takılarak kullanılmaktadırlar. Oldukça yumuşak bir yapıya sahip olduklarından uzak mesafeli atışlarda yemin iğneden çıkması veya deforme olmaları oldukça kolaydır. Genellikle şamandıralı takımlarda ve kıyıdan yapılan avlarda kullanılırlar. Kullanılmadan önce herhangi bir işleme tabi tutulmaları gerekmemektedir. Yem atıldıktan bir süre sonra yemi kontrol amaçlı misina sarımı yapıldığında büyük bir ihtimalle sarım esnasında yem iğneden kurtulacaktır. 

Tavuk beyaz eti;
Tavuk gögsü kolayca temin edilmesine rağmen verimliliği açısından çok etkili bir yem değildir. Diğer doğal yemler gibi dayanıklılık ve balığı çekme özelliği pek bulunmamaktadır. Yemin atıldığı yerde balık mevcutsa yakalanabilmektedir.
İnce şeritler halinde (Solucan boyutlarında) kesilip kullanılabildiği gibi, küp şeklinde de kesilip kullanılabilirde. Yem kullanılmadan önce tuzlandığı, birsüre güneşte bekletildiği ve buzlukta dondurulduğu tarzında farklı uygulamalar bulunmaktadır. Tüm bunların gerekçesi tavuk etinin sertleştirilmesi amacına yöneliktir. Dış yüzey biraz sertleşmiş olsa da iç kısım daha gevşek hale gelecek ve iğneden kurtulması daha kolay ve çabuk olabilecektir. Tercih denemeler yoluyla en ideale varacak olan avcılarındır. Taze olarak alınan et düzgün bir şekilde kesilir ve iğneye takılırken fazla deforme edilmeden takılırsa yem işlevini yerine getirecektir. 

Yaprak yem; 
Balığın göğüs yüzgecinden kuyruğuna doğru orta kılçığına paralel bir şekilde kesilerek fileto şeklinde çıkarılması ile elde edilir. Kuyruk kısmındaki bölgede filetoda bırakılabilirse çok daha iyi bir sunum verecektir.  Filetoda balığın deriside tutulmalı, soyulmamalıdır. Arzu edilirse daha sonradan filetodan şeritler halinde parçalarda çıkartılıp kullanılabilir. Şeritler veya fileto uzun ise 2 iğneli bir takımda da (Hırsız iğneli) kullanılabilir. Bu parçalar bir jighead ile kullanılabileceği gibi iğneli takımlarda da kullanılabilmektedir. İğne takıldıktan sonra iğne ucunun etin dış yüzeyinde (Deri kısmında) olmasına dikkat edilmelidir. Fleto çıkartıldıktan sonra kenarları düzgün bir şekilde temizlenmeli ve gevşek durumda olan bu parçalar fletodan ayrılmalıdır.

Tek göz yem;
Yem balığının kuyruğu kesildikten sonra, gövdenin yan tarafından göğüs yüzgecinden başlanarak fileto çıkartılır. İğne balığın her iki çenesinden ve gözlerinin ön kısmından geçirilir. Bazı balıkçılar balığın başını da fileto gibi kesmekte ve balığı tamamıyla ikiye bölmektedirler.




Şakşak yem;
Balığın iç organları ve kılçığının, her iki tarafından fileto kesilip çıkartılarak oluşturulan yemdir. Tekneden sürütme yöntemiyle kullanılır. İğne balığın başından takılıp uç kısmı dışarıda bırakılır.





Löp Yem;
Balığın alt kesiminden kesilecek şeritler halindeki yem parçaları hem yağlı olması ve hem de koku salgılaması açısından oldukça kullanışlı olabilmektedir. Şamandıralı takımlarda veya yavaş sarım yapılması halinde at-çek tarzı avlarda kullanılabilmektedir. Özellikle kıyıdan kayalık kesimlerde oldukça kullanışlı bir yemdir.

Kalamar;
Kalamarın derisi ve içindeki diğer parçaların temizlenmesi gerekir.







Derisini soymaya uzun kollarından değilde, uç kısmından başlanılmalıdır.







İçi ve baş kısmı tamamıyla temizlendikten (İç kısmında plastik görünümlü parçanında çıkartılması gerekir) sonra iç kesimdeki zarında bıçak ile kazınarak çıkartılır. 





Sonrasında şeritler halinde kesilerek kullanıma hazır hale getirilir. Hazırlanıp da daha sonra kullanılacak şeritler iri parçalı deniz tuzu bulunan bir tas içinde buzdolabında muhafaza edilebilir. Tuz yemi sertleştirecektir. 1 gün sonra kabın içinde biriken suyun boşaltılması gerekir. Bruddah Bill's Blog adresinden alıntıdır.


Eğer kalamar bütün olarak kullanılmak isteniyorsa; iğne kalamarın uç kısmından saplanarak vücut içinden geçirilir ve kalamarın gövdesinin diğer tarafından çıkartılır, iğne baş kısmından geçirilerek kullanılır.
Kalamarın bacaklarıda sert bir yapıya sahip olduğundan iğneden kolay şekilde çıkmayacaktır. İğne büyüklüğünde parçalar kesilerek kullanılabilir. Dikkat edilecek husus iğne ucunun yemin dışında bırakılmasıdır. Yem içinde kalması halinde balığın dudaklarına saplanmayabilecektir.

Sübye;
Supya, sepya, mürekkep balığı olarak da yöresel olarak adlandırılmaktadırlar. Gerek parçalar halinde ve gerekse bütün olarak kullanılabilmektedir. İğnenin büyüklüğüne göre, sübye temizlendikten sonra parçalar, şeritler kesilir. Bütün olarak kullanılacaksa iğne sübyenin arka ucundan takılarak baş kısmından dokunaçlarının içinden çıkartılır. İğne ucu etin dışında bırakılmalıdır. Sert yapısı nedeni ile iğneden kolayca çıkmayacaktır.

Karides;
Kullanılacak karidesin büyüklüğüne göre iğne tercihi yapılmalıdır. İnce iğneler tercih edilmelidir. Canlı olarak kullanılacaksa, siyah renkli beyini zedelemeden baş tarafından iğnenin takılması halinde, karidesin yüzmesi mümkün olacaktır. Karides cansız ise kuyruk kesiminden iğnenin takılması yeterli olacaktır.
Karagöz, levrek, mercan, tranca, orfoz gibi balıkların avcılığında sıklıkla kullanılmaktadır. Büyük balıklar için bütün olarak kullanılırken, küçük balıkların avcılığında kabuğu soyulup etleri ayıklandıktan sonra kullanılmaktadır.

Teke;
Kıyı kesimlerde yosunluk, otluk, balıkçı barınaklarının yosunlu duvarlarında, iskele ayaklarının bulunduğu yerlerde yaşayan karides türüdür. Genellikle şeffaf bir yapıya sahiptir. Kepçe yardımıyla yakalanmaları mümkündür. Canlı yem olarak kullanılacaksa gövdenin alt kesiminden kuyruğun hemen yanından iğne saplanır ve ayaklarının bittiği yerden iğne ucu çıkartılır (İğnenin üstünde duruyormuş gibi görünür). Bu şekilde su içindeki hareket kabiliyeti engellenmemiş olacaktır.

Mamun;
Ege bölgesinde Balıkesir, İzmir arasında denizin zemininde bulunurlar. Kıyı kesimlerinde (2m derinliğe ve 50 metre açıklığa kadar olan alanlarda) yakalanmaları serbesttir. Yakalanmaları esnasında tekne veya mekanik alet kullanılması yasaktır. İğne ucu gövdenin altından kuyruk kesiminden saplanarak baş kısmına yakın bölgeden çıkartılır.  İğne palası mamunun gövdesinin içinde kalacaktır. Canlı olarak kullanılır.



Boru Kurdu;
Adını boru gibi, kendisini koruyan, kabuk şeklinden almaktadır. Kabuğundan çıkartmakta zorlanılsada, diş macunu sıkar gibi sıkıldığında (ortadan değil de ucundan) kabuğundan çıkacaktır. Çamurlu, bataklık sahillerde kumun içinde bulunmaktadır. Kumdan çıkartılırken kabuğunun kırılabileceğini ve alt tarafından toprağın içine kaçabileceği hesap edilmeli ve etrafındaki çamur tabakasıyla topraktan alınmalıdır. Kabuğuyla beraber ıslak gazete kağıdına sarıldığında birkaç gün canlı kalabilmektedir. İğnenin büyüklüğüne göre bütün olarak kullanılabildiği gibi parçalara bölünerekde kullanılmaktadır. İğne palası solucanın gövdesi içinde kalacak ve gövdenin bir kısmı iğne dışında serbest hareket edebilecek şekilde takılmalıdır. Fosforlu yapısı nedeniyle gece avlarında tercih edilen bir yemdir.

Sülünes;
Bir midye türüdür. Deniz çakısı olarakda adlandırılmaktadır. Su içinde deniz suyunu filtre ederek planktonlarla beslenmektedir. Hareket kabiliyeti oldukça fazladır. 5 cm e kadar kumda delik açarak ayak kısmı kumun içinde kalır, sifon kısmı olan diğer ucu ise kumun üstünde beslenme amaçlı dik vaziyette yaşar.
Narin bir yemdir, arzu edilirse bütün olarak veya parçalar halinde iğneye takılarak kullanılabilir.






Madya, deniz salyangozu, deniz minaresi; 
Deniz kabuklularındandırlar, sadece kabuk şekilleri farklıdır. Denizde taşlık, kumluk alanlarda bulunurlar ve el ile toplamak mümkündür. Dış kabuğu kırılarak, iç kesimdeki etli bölüm kullanılır. Et yapısı biraz daha sert olduğu için iğneden kolayca çıkmaz. İğne etin içinden geçirilir ve iğne ucu etin dışında bırakılır.



Midye;
Denizde sıklıkla bulunabilen bir deniz canlısıdır. Akıntının fazla olduğu yerleri tercih eder. Kabuk açılarak içi iğneye takılarak kullanılır. İğne ucu midyenin dışında olacak şekilde iğneye takılmalıdır. Taze olarak kullanılmalıdır. Sahilde kumun altında bulunan midyeler de kullanılabilmektedir.


Yengeç;
Yengeç hem etçil hem de otçul bir canlıdır. Denizde ve tatlı suda yaşayan türleri oldukça fazladır. Suda kayalık ve bitkili bölgeleri tercih ederler. Özellikle deniz kıyısında kayalık alanlarda sıkça rastlanabilmektedir. Karada ise nemli alanları tercih ederler. Dişli balıkların kolayca kabuğunu kırıp yedikleri bir yemdir.



Bazı iğne üreten firmalar tarafından yengeç yemlerde kullanılmak üzere geniş ağızlı iğneler üretilmektedir. İğnenin büyüklüğüne göre yengeç büyüklüğü ayarlanmalıdır. Cansız yengeç kullanımında yengeç parçalara ayrılarak kabuk içindeki gövdesi ve bacaklarının bir kısmı kullanılabilir. Bacakları bir solucan yem gibi kullanılabildiği gibi, başka çeşit yem parçaları ile de birlikte kullanılabilmektedir. Gerekirse iple yem sıkıca bağlanmalıdır. 
Canlı olarak kullanılacaksa, arka kısımda bacakların bulunduğu alandan iğne takılabilir.










Solucan;
Tatlı su avcılığında en verimli yemlerdendir. Fosforlu yapıları nedeni ile gündüz ve gece avlarında dikkat çekmektedir. İğneye takılırken gövdenin ortasından takılmaya başlanmalı ve kuyruk kısmının hareket edebileceği şekilde bir kısmı iğne dışında bırakılmalıdır. Bu hareket balığın dikkatini çekecektir. Kullanılan yem canlı olmalıdır. Derisi kuruyan solucan ölecektir. Ölmüş solucanın içi bir süre sonra boşalmış, eti gevşemiş olacak ve özelliğini kaybedecektir. Bu tarz yemler kullanılmamalı ve iğnedeyseler değiştirilmelidirler. İğnenin ve solucanın büyüklüğüne göre bütün olarak kullanılmalıdır. Sazan, kadife avlarında 1 adet yeterli iken yayın avında 4-5 adet takılmalıdır. Solucan büyükse, iğne, gövdeye saplandıktan sonra, solucan iğneye sarılır ve diğer ucundan tekrar iğneye saplanarak kullanılabilir. Bu şekilde gövdenin de hareketli olması sağlanacaktır.
Nemli topraklarda, dökülmüş yaprakların oluşturduğu nemli yaprak yığınların altında, büyükbaş hayvanların eski gübrelerinin altında kolaylıkla bulunabilirler.

Böcekler;
Akarsu ve göllerin çevresinde yaşayan böceklerin iğneye takılabilecek büyüklükte olanları yem olarak kullanılabilmektedir. Bu böcekler suyla sürekli temas halinde olduklarından balıklar tarafından bilinmekte ve oldukça cazip olmaktadırlar. Ancak alabalıkların yurdumuzda canlı yemlerle yakalanmaları yasak olduğundan, bu böceklerin çeşitli malzemelerle yapılan imitasyonları (Fly) kullanılmaktadır. Denizlerde bu boydaki yemlerin kullanımı pek efektif değildir. Böcekler genelde su üstünde bulunurlar. Bu yüzden yem olarak suyun üst seviyelerinde veya su üstünde kullanılmalıdırlar.