Çember iğneler


Okyanus adalarında yüzlerce yıldan beri kullanılan ve kullanıcılarının gayet memnun olduğu bu iğneler, maalesef ülkemizde pek tanınmamakta ve yeni yeni satılmaya başlanmaktadır. Elbette böyle olunca kullanımları bilinmemekte ve avantajlarından faydalanılamamaktadır.

Oysa çember iğneler klasik iğnelere göre av verimini oldukça artırabilen üstün yapıdadırlar.

Çember iğne ve kullanımını anlamak için ne olduğunu bilmek gerekir. Çember iğne ucu, bedenine 90 derece dik açıyla bakan iğnelerdir:

Çemberli iğne nasıl olurda avı kolaylaştırır verimi artırır?

Klasik iğne kullanılan bir takımda; Olta suya atılır. Takımın boşluğunu alınır ve beklemeye başlanır. Bir müddet sonra balık oltaya vurduğunda kamışınızın ucu birden aşağıya doğru önemli bir miktar eğilir, yukarı aşağı hareket etmeye başlar. Siz de yetişebilirseniz kamışı sert ve kısa bir hareketle yukarı doğru kaldırır ve tasmayı atarsınız. Burada balığın yakalanması yani tasmalama ile iğnenin balığın ağzına oturması tamamen şana bağlıdır. Balık belki yakalanacak belki de iğne ağzından çıkacak yâda ağzını sıyıracaktır.

Şimdi bu hikâyede aslında neler oldu, ona bakalım. Balık yeminizi gördü ve yeme yoğunlaştı. Gelip yemi kaptı. Kamışta hareket yok bu anda. Sonra arkasını dönüp gitti. Balığın bu güçlü hareketi sayesinde kamış aşağıya doğru bariz bir miktar eğildi. Balık yemi yutmaya başladı. Birden ağzında iğnenin batmasıyla oluşan acıyı veya geriye doğru çekildiğini hissetti. Kafa atmaya başladı. Kamışınız titremeye vurmaya başladı.

İşte çember iğneler bu durumda tasmalama vs. gerektirmeden balığa oturan iğnelerdir. Balığın iğneyi hissetmesi, kafa atması vs. noktasında iş işten geçmiş olur. Balık zokayı yutmuştur ve iğnede takılıdır artık. Ama klasik iğnelerde, balığın yemi bırakması, kafasını sallayıp iğneden kurtulması vs. söz konusu olabilir. Klasik iğnelerde siz tasma atarak iğneyi zorlar, ağzını delip geçmesini sağlamaya çalışırsınız. Ama eğer çember iğne varsa atacağınız tasma, balığın ağzından iğneyi kurtarmanıza yol açar.

Ne oluyor nasıl oluyor da çember iğne kendi “tasma atıyor”?

Bunu anlamak için kamışın, önce neden küt diye büyük bir hareketle aşağıya gittiğini anlamak gerekiyor. Bunun sebebi genellikle balığın yemi kapıp arkasını dönüp gitmesidir. İşte tasmalama bu noktada oluşuyor.

Tasmalama nasıl oluyor.

Balık yeminizi yutuyor. İğne ve yem midesine doğru gidiyor. İğnenin ucu içeriye baktığı için midesine, boğazına vs. kolay kolay takılmayacaktır. Bu hareket olurken balık aynı zamanda arkasını dönüp uzaklaşacaktır. Pek çok balık türü yemi kapınca seri ani bir hareketle arkasını döner gider.


Bu hareketle iğnenin ucu balığın ağzının yan tarafına doğru döner. Balık döndüğü tarafa hareketini yaparken misina arkasından gelir, uzanır. Bu durumda balığın ağzının içinden iğnenin önce sapı çıkar. İğne ucu balığın ağız çeperine doğrudur. Nasıl öyle olacak? Ya iğne balığın döndüğü, misinanın geldiği tarafa ters tarafta yutulmuşsa nasıl olacakta iğnenin ucu hep balığın ağız çeperine, dışa doğru bakacak?

Cevabı Newton veriyor. Newton’un 2. hareket kanunu gereğince iğnenin ucu aynen uygun pozisyona dönecektir.


Balık ilerlerken iğnenin dirseği, balığın ağız çeperine, genellikle resimde görüldüğü gibi yanağında dudaklarının birleştiği yere rastlayınca, iğnenin içine doğru bakan uç kısım balığın ağzına saplanacaktır. Balık kafa atmaya çıkarsa ki genelde çıkar, iğneyi iyice yerine oturacak ve balık kolay kolay kurtulamayacaktır. Böylece sizin tasma atmanıza vs. gerek kalmadan balık yakalanmış olur. Size kalan balığı çekmektir.

Burada en kritik husus, iğnenin ağız açıklığı ve ön uzunluğudur. Eğer ön uzunluk fazla olursa, iğne balığın gözünden çıkabilir, nahoş bir durum olur. Ağız açıklığı, balığın ağız kenarlarından daha darsa iğne sığmayacağı için görevini yapamayacak ve balık kurtulacaktır.

Ama bu farklı balığa zokayı yutturma tekniği alışkanlıklarda da farklılık gerektirmektedir. Birinci husus asla tasma atılmayacak olmasıdır. Eğer bir silikon kurdu böyle bir iğneye takıp son sürat at-çek yapıyor seyirtme yapıyorsanız çekiş hızınız sayesinde tasma atmış gibi olursunuz. Kabaca bu iğneler klasik yapay yem yöntemleri için pek uygun değildir.

İkinci husus ise misinadaki boşluktur. Boşluğunu aldığınız misina, kamışı aşırı eğmeden hafifçe bir boşlukla kalmalıdır. Böylece balığın iğneyi yutması için yeterli zamanı tanımış olursunuz.

En önemli husus ise yemleme konusunda yaşanır. Bu iğneleri doğru yemlemek biraz farklı alışkanlıklar getirir.


Çemberli İğnelere Yem Takılması

Çember iğnelere yem takarken dikkat edilecek en önemli husus, yemin sert kısımlarının iğnenin ağız açıklığına gelmemesidir. İğnenin ağız açıklığının yemle dolu olması da arzu edilmez, tasvip görmez.

Büyük balıklar için ölü yemlerin takılması gayet sıradandır. İğne alt ve üst gagasından geçirilir.



 



 Ama her yem için bu aynı şekilde kolay olmayabilir. Örneğin zargana için. Zira, zargananın bir gagası vardır, neresine iğne takacağız, kırsak kalan tarafı iğne takmaya yine yetmez.

Ama canlı yem takılması biraz daha değişik bir yaklaşım gerektirir. Zira canlı yemde iğnenin balığın boyundan geride olması arzu edilir. Bu nedenle en iyi yöntem, iğneyi balığın kafasının üstüne takmaktır.

 
Önce bir dikiş iğnesi alınır, iğneye geçirilen iplik diğer yandan balık iğnesine şekildeki gibi bağlanır.



Dikiş iğnesini balığın gözünün şekildeki gibi üst arka tarafından, göze teğet olacak şekilde geçirilir. Balığın burası boş ve sert kemikli bir noktadır. Yeme zarar vermediği gibi, onu tutacak kadar da sağlamdır.


 





İğneyi 2-3 kez geçirdikten sonra şekildeki gibi iğne döndürülerek iplerin boşluğunu alınır.








İğnenin ucunu iplerin altından tekrar geçirip, iğnenin iyice kasması sıkı olması sağlanır.







İğnenin bedeni ileri sürülerek şekilde görüldüğü üzere yerine oturtulur. Elbette bunlar Merlin, köpekbalığı, ton, kocaman levrekler vs. gibi büyük balıkların avı için uygulanabilir.


Parça yem kullanımına uyan yöntemlere geçelim.

Akyemler, önce fileto çıkarma sonra dikine kesme yoluyla çember iğnelerde pek verimli olmazlar. Velâkin, çember iğneler için yemleri bütün halde ince ince kesip, küçük silindirler haline getirmek daha faydalıdır. Sonra da iğneye yem aşağıdaki şekilde takılır.


Karidesler de kabukları soyulup başları atıldıktan sonra kalan tarafları 5-6 mm silindir şeklinde kesilip aynı şekilde iğneye takılabilir.

Fileto yemler için aşağıdaki resim size yardımcı olacaktır.




Lüfer ise iğneden sallanan yemi alır gider, avcı genellikle bunu anlamaz. Lüfer için daha farklı, hırsızlı bir sistem gerekir. Lüfer takımında çember iğne kullanılmalı ve hırsızı tek bir yerden yeme saplamak gereklidir. Bu resimdeki gibi takılmış yemler lüfer dışındaki çoğu balık, mesela palamut için uygundur. Tatlı suda yayın ve turnalar içinde aynı sistem kullanılabilir.




Çember iğneler ile ilgili önemli ve dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:
- Asıl görevini Predatör balıklarda gösterir.bizim hedef balıklarımızdan lüferde mesela.
-İğne serbest salınım yapmalıdır. Rapala bağı yada kıstırma boruları ile misina bağlanmalı.ben bu şekilde tercih ediyorum.ama nasıl bağlanırsa bağlansın,saldırgan bir lüferin yakalanmaması olası değil,illa yakalar...
-Yem iğneye tek saplama ile bağlanmalı, iğnenin ucu kapatılmamalıdır.
-Kesinlikle tasmalama yapılmamalıdır.balık kendi kendine yakalanır.Eğer vuruş alıp yakalanmıyorsa iğne boyu ile ilgili sıkıntı vardır.Yada harami balıklar yemi didikliyorlardır.
-İğnenin büyüklüğü hedef balığın büyüklüğü ile doğru orantılı olmalı.
İğnenin ucu ile pala arasındaki mesafe ,hedef balığın yanak kalınlığının 2 katı olması ideal boydur.
-Çember iğnelerde iğne numaraları markalara göre değişsede bizim sularımızdaki
lüferler için 2 yada 4 numara iğneler idealdir.