Zoka




     Zoka deniz avcılığında birçok balığın yakalanmasında, çeşitli yöntemlerle kullanılabilen, kendinden ağırlıklı, başlı başına bir olta takımıdır denilebilir. Av bölgesinin yapısına, yakalanması hedeflenen balığın cinsine göre ebat ve şekilleri değişmektedir. Avlanması hedeflenen balıkların tür ve büyüklüklüğüne bağlı olarak 5 ile 200 gr arası ağırlıkları değişmektedir.
       Zoka tüm yıl kullanılmaktaysa da soğuk dönemlerde çok daha verimlidir. 
     Kullanılan iğne sabit olmakla beraber ilave iğneler de (Hırsız iğne veya kofana ve lüfer gibi balık avlarında kullanılması için üçlü iğne) takılabilmektedir.
     Zokalı takımlar el oltasıyla kullanılabildiği gibi, istenirse makineli takım olarak da düzenlenebilir.
     Zokayla yakalanan balığın misinayı kesme riski neredeyse yok denecek kadardır.
       Zoka tercihi av yapılan yerin özellikleri iyi tespit edilerek yapılmalıdır.Akıntı durumu, suyun derinliği, zeminin yapısı, bulunan balıkların cinsi ve büyüklüğü kullanılacak zokanın seçiminde önem taşımaktadır. Pirçol kullanılması gereken bir yerde sarımsak zoka kullanımı tabi ki sonuç vermeyecektir. Sırf dibe çabuk gitsin diye fazla ağırlık kullanılmak istendiğinde, iğnenin ebatlarıda değişecek ve arzu edilen av yapılamayacaktır. Unutulmaması gereken; zoka ağırlığı arttıkça iğnesi de büyük olmak zorunda olduğudur. Derin sularda, zemini taşlık olan bir suda da pirçol değil de daha büyük bir zoka kullanılmalıdır.
     Zokalı bir takım sade olmalı, dengesini bozacak ilave ağırlık veya meteryaller kullanılmamalıdır. İlave ağırlıklar takarak küçük ebatlardaki zokaların derine inmesi veya akıntılardan etkilenmemesi için zaman zaman gezer veya kıstırma kurşun ağırlıklar takarak kullanılmakta ise de oltadan alınacak verimi oldukça düşürebilmektedir. Balığın vuruşlarının hissedilmesi zorlaşacak, doğru zamanda tasmalama yapılamıyacaktır. Bu tür bir yola müracaat etmektense, çeşitli ağırlıktaki zokaların takım çantasında bulundurulması çok daha efektif olacaktır.
     Zokalar avladıkları balıktan çok şekilllerine göre isim alırlar. Pirçol, pişkova, ovala, sarımsak, sülük, fındık, yüksük, yünlü, çarpma gibi. Yöresel olarak da bu çeşitlerin küçük ebatlarındakilere de farklı isimler verilmektedir. Ayrıca hedeflenen balığa göre hazırlanan takımlarda lüfer zokalı takım, mercan zokalı takım diye de adlandırılmaktadırlar.

Pirçol;
     Küçük zokaların genel adıdır. 8-10 mm uzunluğunda, 5-10 gr ağırlığındadırlar. Ebatının küçüklüğü nedeni ile iğne seçiminde özen gösterilmesi gerekmektedir. 0.25 lik misina kullanılabilir. İskeleden, kıyıdan ve sandaldan midye, sülünez, akya gibi yemlerle, sarkıtma yöntemiyle istavrit, izmarit, çinekop, mırmır, kefal vb. balıkların avcılığında kullanılmaktadır. Bir diğer kullanım yöntemi de, pirçolu akıntıya bırakıp, akıntının gücüyle hareket etmesi şeklindedir (Yeldirme). Suyun orta ve üst seviyelerinde kullanıldığında, bahar ve yaz aylarında, kayalıklı bölgelerde sargoz ve karagöz avı oldukça verimli olabilecektir. Özellikle karagöz ve diğer balıkların beslenmek amacıyla tercih ettikleri suyun çalkantılı, akıntılı bölgelerinde pirçolun yeldirme usuluyle kullanılması iyi bir sonuç sağlayabilecektir. Kısa saplı 4-7 no arası iğneler kullanılabilmektedir. Lüfer, levrek gibi misinayı kesebilecek balıklar için uzun pala iğneler tercih edilmelidir.

Pişkova ve ovalama;
     4-5 cm uzunluğunda, 20 gr ağırlığa kadar olmaktadırlar, Aralarındaki tek fark pişkovanın köşeli bir yapısı varken, ovalama yuvarlak bir yapıya sahiptir. Sert akıntının olduğu bölgelerde pirçolun kullanılamadığı zamanlarda rahatlıkla kullanılabilir. Yine kıyıdan at-çek ve sandaldan sürütme yöntemi ile de yapılan avcılığa da uygundur. 
     Hedefte lüfer, kofana, uskumru gibi balıklar olduğundan sağlam bir yapıya sahip olmalıdır. 0.25 – 0.40 misinalar tercih edilmelidir. Genellikle akyem takılarak da kullanılabilmektedir. Civalanarak parlatılmış olmaları halinde gündüzleri çok daha verimli olacak, geceleri pek iş yapmayacaktır.
     İğne ve ağırlık arasındaki dengenin sağlanması halinde iğne balığın ağzına direk saplanacaktır.

Sarımsak, Fındık ve Sülük;
     Sarımsağa benzerliğinden dolayı bu adla adlandırılmaktadır. Şekli gelişi güzel olarak yapılmış değildir, aksine bu şeklin düzgün olmaması halinde, zokanın kendi ekseni etrafında dönerek misinada gam yapmasına neden olacaktır. Sarımsak zokanın merkezindeki dişlerin yapılışı ve düzeltilmesi sonucu bu adla anılmaktadır. Sülük zoka ise sülüğe benzerliğinden dolayı bu adla nitelendirilmektedir.
     Kullanılmalarında takılan yemler açısından farklılıklar vardır. Sarımsak zokaya hamsi, sardalya bütün olarak takılabilirken, sülük zokada yumuşak yem takılabilmektedir. Aksi takdirde yumuşak yemler iğne üzerinde kaymaya başlayacak ve formlarında bozulmalara neden olacaktır. Fındık zoka da ise tercih canlı yemdir.
     Bu zokaların 20 gr dan 200 gr ma kadar ağırlıkları mevcuttur. Av bölgesinin yapısına, hedeflenen balığın türüne göre değişik ağırlıklar kullanılmaktadır. 

Yünlü zoka;
     Yünlüler, 8 - 10 cm. boyunda ve 50 - 150 gr. ağırlığında dır. Kıraça, hamsi, gümüş ve uskumruya benzerler. Yünlünün göğüs kısmındaki deliğe, iğnenin ucunu kapatacak şekilde,  4 - 5 cm. boyunda tüyler sokulur. Bu tüyler suda yüzgeçleri andırır. Daha çok kıyıdan kullanılırlar.

Yemin Takılması ve Takımın Kullanılması;
      Zokalalar yemsiz kullanılmasının yanısıra, yem takılarakta kullanılmaktadır. Kurşun ağırlığın parlatılması ona bir yem cazibiyeti kazandırmakta sürütme, sarkıtma ve yeldirme tarzı avcılıkta kullanılmaktadır. Akyem, midye, borukurdu vb. ve parçalarından takılarak yemli olarak da kullanılmaktadır. Hamsi, istavrit, izmarit gibi balıkların taze ve bütün olarak takıldığı gibi tekgöz, fleto veya şakşak yem olarak ta kullanılabilmektedir. Takılan yem düzgün kesilmiş ve takılmış olmalıdır.
     Genel olarak zoka olta takımlarıdır. Avı yapılacak balığın büyüklüğüne göre misina kalınlıkları değişmektedir. Yine hedef balığın çeşidine ve eğer yem kullanılacaksa yemin şekline göre zokaların çeşitleride değişmektedir.