Kalamar




     Kalamar yaygın inanışın aksine mürekkep balığı veya ahtapot değildir. Yaklaşık 4 yıllık yaşam sürelerini devam ettirebilmeleri için deniz suyunun belirli bir ısı ve tuz oranına sahip olması gerekmektedir. Marmara, Ege ve Akdeniz sularında bulunmaktadır. Sıkça sübye ile karıştırılmaktadır, ancak kalamar ince ve uzun bir gövdeye sahipken sübye daha yuvarlak bir gövdeye sahiptir. 
     Saldırganlardan korunmak amacıyla grup halinde bulunur ve oldukça hızlı hareket ederler. Gizlenip ani saldırılar yaparak avlanmayı tercih ederler. Zemine yakın pusuya yatarlar ve yemlerine alttan saldırırlar. Küçük yem balıklarının, karideslerin, yengeçlerin bulundukları (2-5 metre) otluklar, resifler ve gizlenebilecekleri kayalık alanlar yaşam alanlarını oluşturur.
     Gerek gün ışığında ve gerekse gece karanlığında görüşleri oldukça iyidir. Aynı zamanda koku yoluyla da yemlerini bulabilmektedirler. 
     Kıyılara akşam hava kararmaya yakın saatlerde yaklaşmaya başlarlar, akşam havanın kararmaya başlamasından sabahın şafak vaktine kadar olan zamanda oldukça aktiftirler. En fazla av verdiği gecenin karanlığında yem bulmak ve üreme amaçlı olarak sessiz koylara, liman içlerine, iskele ve rıhtımların kenarlarına girmektedirler. Bu bölgelerdeki ışıklar küçük balıkları çekeceğinden, kalamarlar da onları yakalamak için bu bölgelere gelmektedirler. Gündüzleri ise daha derinlere çekilmektedirler.
Tekneden de gün içerisinde avcılığı yapılabilmektedir. Kıyıdan da gün içerisinde avcılığı yapılabilmekteyse de gece kadar verimli olmayacaktır.
     Güneşin parlak olduğu zamanlarda veya yemine saldırı anında oldukça çekingen davranır. Yeme saldırmadan önce saldırı yönünü tesbit etmek için yemin etrafında bir süre süzülerek dolanır. Genelde yemlerinin başından saldırmakla beraber çok sık olmasada yemin kendilerini göremeyeceği şekilde arkasından da saldırmaktadır. Kalamar yemi hemen ısırmaz, kollarıyla yemi sarar ve sonra ağzına götürür. Dolayısıyla iğneye kollarından takılacaktır. Bu durumda misinayı sararken acele edilmeden ve koloma ayarının yapılması oldukça önem taşır. Su yüzeyine yakınlaştıkça mukavemeti artacaktır. 
     Kalamarın savunma mekanizması, kaçarken arkalarında bıraktıkları mürekkep kıvamında bir sıvıdır. Bu sıvıyı, gövdelerine çektikleri suyu, vücudunun içindeki keselerde ürettikleri sıvıyla  karıştırarak kaslarını kasmaları sonucu püskürtür ve ortamdan uzaklaşırlar. Bu savunma için suya ihtiyaçları olduğundan, suyun dışına çıkartıldıklarında bu mekanizmasını kullanacak fakat tekrar su alamadığı için bu savunmasını bir kez daha gerçekleştiremiyecektir. O anda yüzümüzün uzağında tutulmasında fayda vardır. Kıyafetlere bulaşsa bile sıvının kurumadan suyla temizlenmesi mümkündür. Ancak bu zaman kaybına yol açacaktır. En iyisi sıvının bulaşmasını önleyecek şekilde tedbirli davranmaktır. Diğer önemli bir nokta da kalamarın, papağanlarınki gibi bir keskin gaganın olduğu ağzıdır. Parmakların bu bölümden uzak tutulması bazı sıkıntılardan kurtaracaktır. Suyun dışına çıkartırken kepçe kullanılmalı yoksa ense kısmından tutularak çıkartılmalıdır.
Kamış ve makine; 
     Kalamar avı için özel olarak kullanılması gereken bir kamış veya makine yoktur. Her türlü kamış, makine veya kasnakla yakalamak mümkündür. Ancak av tekniği olarak atçek tarzı teknik kullanılacağı için takımların seçiminde hafiflikleri gözönüne alınarak malzeme seçilmesinde fayda vardır. Spin kamışlar ve hafif makineler çok daha kullanışlı olacaktır. Kullanılacak yapay yemlerin ağırlığı 10-25 gr arası olacağı düşünülürse, 10-40 gr atarlı, hafif veya orta aksiyona sahip bir spin kamış ideal bir tercih olabilir. Aynı zamanda kullanılan sahte yemin, balık hareketini taklit edebilmesi de bu kamışla kolayca sağlanacaktır. 
Misina; 
     Ülkemiz sularında yakalanan kalamarların ağırlığı 100 gr dan 4 kg kadar değişebilmektedir. En iyi avlar ince misina ile yapılmaktadır. Bu durumda misinanın çeker gücü ön plana çıkmaktadır. Misinanın esnekliğininde mümkün olduğunca az olması bir diğer özelliktir. Kısacası ince, esnekliği az ve çeker gücü yüksek kaliteli misinalar tercih edilmelidir. Örgü ip misinalar yapay yeme daha kolay hareketlilik verilmesini sağlasa da keskin kayalıkların olduğu bölgelerde sürtünmeler nedeniyle daha çabuk deforme olacaktır. Floorakarbon misinalar bu bölgelerde daha faydalıdır. Kıyıdan yapılan avcılıkta tek yapay yem kullanılırken tekneden yapılan avcılıkta istenirse 2 veya 3 lü köstekli takım  kullanılabilmektedir. Misina seçimininde tek yem kullanılacaksa kaliteli 0.30 luk, tekneden avcılıkta ise 0.40 lık misina tercih edilebilir. İp misinalarda bu oranlar daha düşük olacaktır. Yapay yeme hareket ince misinalarda daha doğallık sağlamaktadır. 
İğne; 
     Yapay yemle kullanılan iğne farklıdır. Kalamarın kollarından yakalanmasını kolaylaştıracak bir yapıya sahiptir. İğnenin büyüklüğü kullanılan yapay yemin ebatlarına bağlıdır. İğnenin büyüklüğü kalamar avında pek önemli değildir. Çünkü kalamar yemi direk ısırarak değilde önce kollarıyla yakalamaktadır. Yemini yakaladıktan sonra sırt bölgesinden ısırarak yemeye başlamaktadır. Ancak kullanılacak iğnenin kalitesi ve kalamarın gücü karşısında deforme olmaması ön plana çıkmaktadır.
Yapay yem kullanılarak yapılan avlarda yapay yemin hareketleri canlı bir balığın veya karidesin hareketlerinin taklidi olması son derece önemlidir. Burada yapay yemin kalitesi ve kamışla yapılacak seri hareketler, kalamarı yeme saldırmaya ikna edecektir. Kullanılacak yapay yemlerin özellikleri de önceden bilinmeli ve av öncesi suda denenerek hangi aksiyonlarda ve hangi derinlikte kullanılabileceği öğrenilmelidir. Özellikle belli bir model daha başarılıdır denilemez. 
     Yapay yemin renkleri konusunda farklı tercihler olacaktır. Ancak doğal renklerin tercihine öncelik verilmelidir.Yapay yemlerin ışığı yansıtabilecek özellikte olması (Metal vb.) veya bünyesinde ışık bulundurabilecek özelliklerde olması gece avlarında verimi arttıracaktır.
Kıyıdan avcılık; 
     Kıyıdan yapılan avlarda yavaş batan yapay yemler (1 metreye 7 sn gibi bir sürede) kalamarın saldırı alanında daha uzun bir süre kalacaktır. Yem zemine batarken kalamarın saldırma olasılığı çok daha fazla olacağından takım ağırlaştırılmamalıdır. Ancak hafif yapay yemlerin akıntılı alanlarda derine inebilmeleri için misinada kurşun ağırlıklar kullanılabilir. Ancak bu ağırlıkların yapay yemin aksiyonunu olumsuz yönde etkiliyebileceği unutulmamalıdır.Gece avcılığında ise, yapay yem kıyıdan uzağa atılarak, yavaş şekilde suyun yüzeyine doğru çekilir. Bulunulan yer müsait ise yapay yem uzak mesafelere değilde direk olarak hemen yanıbaşımızda zemine bırakılıp tekrar yukarı çekilerek de avcılık yapılır. 
Gece yapılan avcılıkta kullanılabilmesi amacıyla yapay yemlerin bazıları kendinden fosforlu veya tek kullanımlık fosforlu ışık takılabilen tarzda üretilmektedir. Cansız yem olarak istavrit büyüklüğündeki balıklar fileto olarak kesilerek hırsız olta takımıyla kullanılabilse bile birkaç kullanımdan sonra deforme olacak ve yemi tekrar değiştirmek gerekecektir. Yapay yemlerde bu problem yaşanmayacaktır.
Tekneden avcılık; 
     Tekneden yapılan avlarda ise hızlı batan yapay yemler tercih edilmeli ki zemine daha çabuk inmesi sağlanabilsin. 
Tekneden ve derinde yapılacak avlarda birden fazla yapay yem takılabilir. İlk etapta farklı renk ve ebatlarda kullanılarak o anda hangi yapay yemin daha etkili olduğu öğrenilerek yapay yemlerde düzenlemeler yapılabilir.
Yapay yemin otluk veya kayalık zeminden 1 metre yüksekte bulunması av şansını arttıracaktır. 
Tekneden jıgging yöntemiyle avlanılacaksa, iyi bir av için doğru olan teknik bulunana kadar değişik teknikler denenmelidir. Gün içinde avcılık yapılıyorsa zemine inen yapay yem yavaşça 2-3 metre zeminden yukarı doğru çekilmeli ve tekrar serbest bırakılarak zemine doğru inmesi sağlanmalıdır. Sonra tekrar aynı hareket tekrarlanarak ava devam edilmeli ve suyun her seviyesinde tekrar edilerek yapay yem su yüzeyine çekilmelidir. Daha sonra suyun başka kesimine atılarak aynı sistemde avlanılmalıdır. 
Çeşitli olta takımları hakkında daha geniş bilgi için http://olta-malzemeleri.blogspot.com.trhttp://olta-malzemeleri.blogspot.com.tr/ .