İğne seçimi
Avlarda eğer iğne seçimi yanlışsa av verimi düşük olacaktır. İğne uygun değilse balık iğneden kolayca kurtulacak ve yemi alıp gidecektir.Avda verim elde etmek için klasik, gelenekselleşmiş iğnelerin yeterli olması maalesef mümkün olmuyor. Doğru iğne seçimi av verimini fazlasıyla katlayabilen bir faktör oluyor.
Aynı misina ve yem ile aynı yerde, yan yana iki oltadan birisine balık vurmazken, diğerine vuruyorsa bunun nedeni öncelikle iğnenin yemi nasıl göstereceğidir. Yanlış seçilen iğne yemi gösteremediği için balık vuruşu düşük olacaktır yada hiç olmayacaktır.
Bu bilgileri okumak, anlamak, özümsemek ve amaçlanan balığın davranışına göre iğne/takım/yem seçmek önemlidir. Ülkemizdeki en büyük eksiklik, balıkçılığın ezbere yapılmaya çalışılmasıdır. Yüzlerce yıllık takım ve tekniklerden değişmeden günümüze gelmiş, yeni arayışlar içinde olunmamıştır. Bu tip takımlarda kullanılan bir kaç model piyasayı domine etmiş, iğne bunlarla özdeşleşmiş hale gelmiştir. Bu nedenle, avlarda daha verimli olabilecek modelleri bulmak, ancak şans işi olabilmektedir.
İşin daha üzücü yanı ise, bu iğne modellerinin maalesef amaca tam hizmet etmediğidir.
Örneğin çapari ve istavrit avcılığı ülkemizde oldukça yaygın olarak yapılmaktadır. Genel olarak bu avı yapanlar için çapari iğnesi demek, düz/çapraz, siyah/beyaz iğne demektir. Bazen meraklıları kırmızı iğne denemektedir. Çapari kullanıcılarının birçoğu siyah iğne ile beyaz iğne arasındaki fark hususunda hem fikirdir. Ama sarı iğne deneyen fazla olmamıştır. Oysaki uzun ve orta bedenli o’shaugnessy türü sarı iğneler, çaparide hem balığı cezbetmekte hemde yakalanan balığı bırakmamaktadır. Klasik iğnelere göre çaparilerde çok daha verimli olabilmektedirler.
Balıkçılıkta kullanılan İğnelerin numaralandırılmasına yönelik herhangi bir standart yoktur.
Şöyle ki; aynı üretici, farklı modellerde, farklı bir numaralandırma stratejisi uygulayabilmektedir. Bu nedenle, net bir açıklama yapmak pek mümkün değildir. Burada, genel geçer ve yaygın olan hususlardan bahsetmek durumundayız.
Avlanılacak balığın büyüklüğüne göre iğne seçimi yapılmaktadır. Ancak, genel bir ölçü olması için, 5 numara gibi bir büyüklükteki iğne ile 100 gr dan 5 kg a kadar ağırlıktaki bir çok balık yakalanabilmektedir. Bu tabiki her balık bu numarayla yakalanır anlamına gelmemektedir. Her balığın ağız yapıları farklıdır. Yırtıcı olan balıkların ağız yapıları sert olduğundan kullanılan iğneler, otcul olan balıkların yumuşak ağız yapılarına göre daha sivri ve iğne anatomisi farklı olmaktadır.
Tanınan ve ürettiği ürünlerin kalitesine güvenilen firmaların iğneleri tercih edilmelidir.
Dişli balıklar yeme her saldırışında iğnenin bağlı olduğu misinaya zarar verecektir. Ancak uzun bedenli (Saplı) iğneler de bu risk biraz daha azdır.
Kısa bedenli iğnelerin, yakalanan balıkların ağzından çıkartılması zor olabilirken, uzun bedene sahip iğneler çok daha kolay çıkartılabilmektedir. Ancak kısa bedenli iğnelerin tasarımları gereği daha sağlam olabilmekte ve iğnenin eğilme gibi yapılarının bozulması daha az olmaktadır.
Balıkların yem yeme alışkanlıklarına göre iğne seçimi de önemlidir. Bazı balıklar yemi alır almaz dönüp uzaklaşmaya çalışırken, bazı türler yemi olduğu yerde emerek yemeye çalışmaktadırlar. Bu özellikleri nedeniyle iğne yapıları farklılık göstermektedir. Yemi alıp uzaklaşırlarken, iğnenin yapısı gereği iğne ucu balığın ağzına direk saplanırken (Çember iğneler gibi), tasmalama yapılması gereken avlarda farklı iğne (Aberdeen iğne gibi) kullanılmaktadır.
Olta suya bırakıldıktan sonra başka işlerle meşgul olunacaksa, iğnenin dirsek denilen bölümünün daha eğik olanların (Çember, kahle, gibi) tercih edilmesinde fayda vardır.
İğne numaralarında asıl ölçüt, iğnenin ağız açıklığıdır. İğnenin numarasını ağız açıklığı belirler.
Tipik olarak kullanılan numaralandırma sistemleri şöyledir.
Bu standartta, 1 numara referanstır. 2, 3, 4.. şeklinde numara arttıkça iğne küçülür.
Genel olarak, 2 numara iğne, 1 numara iğneyi içine boşluk kalmadan sığacak kadar alabilen iğnedir.
Şöyle ki; aynı üretici, farklı modellerde, farklı bir numaralandırma stratejisi uygulayabilmektedir. Bu nedenle, net bir açıklama yapmak pek mümkün değildir. Burada, genel geçer ve yaygın olan hususlardan bahsetmek durumundayız.
Avlanılacak balığın büyüklüğüne göre iğne seçimi yapılmaktadır. Ancak, genel bir ölçü olması için, 5 numara gibi bir büyüklükteki iğne ile 100 gr dan 5 kg a kadar ağırlıktaki bir çok balık yakalanabilmektedir. Bu tabiki her balık bu numarayla yakalanır anlamına gelmemektedir. Her balığın ağız yapıları farklıdır. Yırtıcı olan balıkların ağız yapıları sert olduğundan kullanılan iğneler, otcul olan balıkların yumuşak ağız yapılarına göre daha sivri ve iğne anatomisi farklı olmaktadır.
Tanınan ve ürettiği ürünlerin kalitesine güvenilen firmaların iğneleri tercih edilmelidir.
Dişli balıklar yeme her saldırışında iğnenin bağlı olduğu misinaya zarar verecektir. Ancak uzun bedenli (Saplı) iğneler de bu risk biraz daha azdır.
Kısa bedenli iğnelerin, yakalanan balıkların ağzından çıkartılması zor olabilirken, uzun bedene sahip iğneler çok daha kolay çıkartılabilmektedir. Ancak kısa bedenli iğnelerin tasarımları gereği daha sağlam olabilmekte ve iğnenin eğilme gibi yapılarının bozulması daha az olmaktadır.
Balıkların yem yeme alışkanlıklarına göre iğne seçimi de önemlidir. Bazı balıklar yemi alır almaz dönüp uzaklaşmaya çalışırken, bazı türler yemi olduğu yerde emerek yemeye çalışmaktadırlar. Bu özellikleri nedeniyle iğne yapıları farklılık göstermektedir. Yemi alıp uzaklaşırlarken, iğnenin yapısı gereği iğne ucu balığın ağzına direk saplanırken (Çember iğneler gibi), tasmalama yapılması gereken avlarda farklı iğne (Aberdeen iğne gibi) kullanılmaktadır.
Olta suya bırakıldıktan sonra başka işlerle meşgul olunacaksa, iğnenin dirsek denilen bölümünün daha eğik olanların (Çember, kahle, gibi) tercih edilmesinde fayda vardır.
İğne numaralarında asıl ölçüt, iğnenin ağız açıklığıdır. İğnenin numarasını ağız açıklığı belirler.
Tipik olarak kullanılan numaralandırma sistemleri şöyledir.
Batı standardı:
Bu standartta, 1 numara referanstır. 2, 3, 4.. şeklinde numara arttıkça iğne küçülür.
Genel olarak, 2 numara iğne, 1 numara iğneyi içine boşluk kalmadan sığacak kadar alabilen iğnedir.
Modele göre, 32 numaraya kadar iğneler küçülebilir. Daha büyük iğneler içinse, okyanus serisi numaralama kullanılır.
1/O, 2/O, 3/O... Buradaki “O” okyanusun “O” sudur. Ülkemizde bu iğneler 2/sıfır, 3/Sıfır şeklinde okunmaktadır.
“O” serisinde, iğneler 1 numarayı ve kendinden önceki numarayı içine alacak şekilde büyür.
1/O iğne, 1 numara iğneyi içine boşluk kalmadan alabilir.
2/O ise, 1/O numara iğneyi içine boşluk kalmadan alabilir.
Bu seri 20/O’ya kadar gidebilir.
Japon ‘SUN’ standardı:
Özellikle ticari balıkçılıkta kullanılan, büyük iğneler için yaygın bir standarttır. Basit bir mantığa dayanır. 3.3 cm ye cevrimde kullanılan taban sayıdır (SUN).1.0 no iğne 1.0 x 3.3 = 3.3 cm demektir. Bu değer, komple boyunu verir.
Örneğin “3.4 SUN” numara iğne uçtan göze 3.4 x 3.3 = 11.2 cm uzunluktadır.
Bu standart Japon dense de Japonya’da kabul edilmiş bir standart değildir. Örneğin, Tankichi markası iğnelerde, 32, 34, 40 gibi numaralandırma sistemini kullanır. Ayrıca en küçük iğnenin 1 ile başladığı, 3,5 gibi kesirli numaraların da kullanıldığı diğer bir Japon numaralama sistemi de mevcuttur.
Ülkemizde kullanılan yaygın normlar, batı standardı ve bazen ticari balıkçılık için Japon sun standardıdır. Uzak doğudan iğne alacak olunursa tersine standartlara dikkat etmekte fayda vardır.
İğneler seçilirken şu 3 özellik çok önemlidir;
Sağlam, paslanmayan, ucu çok sivri olmalıdır.Çünkü bu iğnenin en önemli özelliğidir. Uçların yapısı da farklıdır, yani ucun konik, yuvarlak, mızrak ağzı, içe kıvrık tipleri vardır. Konik uç iri ve sert ağızlı balıklar için uygundur, yuvarlak uçlar iyi batar ve daha çok yumuşak ağızlı balıklar için uygundur, mızrak ağzı uçlar biraz zor oturur oltanın sertçe çalınması gerekir, içe kıvrık uçlar bir kere oturdu mu yerinden kolay kolay çıkmaz. Sonuçta ne olursa olsun çalışmaktan veya sürtünmekten tüm iğne uçları körelir. kesinlikle keskin olmayan iğne kullanmayın.
Sağlam, paslanmayan, ucu çok sivri olmalıdır.Çünkü bu iğnenin en önemli özelliğidir. Uçların yapısı da farklıdır, yani ucun konik, yuvarlak, mızrak ağzı, içe kıvrık tipleri vardır. Konik uç iri ve sert ağızlı balıklar için uygundur, yuvarlak uçlar iyi batar ve daha çok yumuşak ağızlı balıklar için uygundur, mızrak ağzı uçlar biraz zor oturur oltanın sertçe çalınması gerekir, içe kıvrık uçlar bir kere oturdu mu yerinden kolay kolay çıkmaz. Sonuçta ne olursa olsun çalışmaktan veya sürtünmekten tüm iğne uçları körelir. kesinlikle keskin olmayan iğne kullanmayın.
İğne çeşitleri
Aberdeen:
Bu tip iğnelerin belirleyici özelliği bariz şekilde uzun olan bedendir. Ayrıca ağız dirseği, bariz şekilde dairesel olup, uç kısmı dairesel hattın uzantısı şeklindedir. Kalkan, mezgit, levrek gibi yemi yutan balıklarda iğnenin beden kısmının ağızda kalmasıyla baskıyı dengelemesi, böylece daha kolay saplanması nedeniyle tercih edilir. Diğer yandan iğnenin balıktan çıkarılması da kolaylaşır. Uzun sapı lüfer gibi dişli balıklar içinde bir avantajdır, balık misinaya daha geç ulaşır ve zor keser. Fakat balığı alma, yani takılma yönünden lüfer gibi ısıran balıklarda daha az etkilidir.
Aberdeen iğneler açılmaya karşı zafiyetlidir. Küçük iğnelerle büyük balık yakalamak daha güçtür. Diğer yandan, yemi parça parça alan balıklarda, iğneye yandan yaklaşma durumunda kavisli hat ucun batmasını güçleştirir. Bu form balığın ağzından kolay sıyrılmayı sağlar. Sertçe tasmalama gereklidir. Diğer yandan yemi büsbütün yutan balıklar için bu form çok etkili olabilmektedir.
Uzun beden sayesinde canlı yemler, sülük ve yaprak yemler için uygundurlar. Kesilmiş kurt, midye içi gibi yemler çok etkili olmaz.
Bu tip iğnelerin belirleyici özelliği bariz şekilde uzun olan bedendir. Ayrıca ağız dirseği, bariz şekilde dairesel olup, uç kısmı dairesel hattın uzantısı şeklindedir. Kalkan, mezgit, levrek gibi yemi yutan balıklarda iğnenin beden kısmının ağızda kalmasıyla baskıyı dengelemesi, böylece daha kolay saplanması nedeniyle tercih edilir. Diğer yandan iğnenin balıktan çıkarılması da kolaylaşır. Uzun sapı lüfer gibi dişli balıklar içinde bir avantajdır, balık misinaya daha geç ulaşır ve zor keser. Fakat balığı alma, yani takılma yönünden lüfer gibi ısıran balıklarda daha az etkilidir.
Aberdeen iğneler açılmaya karşı zafiyetlidir. Küçük iğnelerle büyük balık yakalamak daha güçtür. Diğer yandan, yemi parça parça alan balıklarda, iğneye yandan yaklaşma durumunda kavisli hat ucun batmasını güçleştirir. Bu form balığın ağzından kolay sıyrılmayı sağlar. Sertçe tasmalama gereklidir. Diğer yandan yemi büsbütün yutan balıklar için bu form çok etkili olabilmektedir.
Uzun beden sayesinde canlı yemler, sülük ve yaprak yemler için uygundurlar. Kesilmiş kurt, midye içi gibi yemler çok etkili olmaz.
Kirby:
Bu iğnelerin belirleyici özelliği, ağız ve dirsek kısmının aşağıya düşen dirsek şeklinde olmasıdır. Bu dirsek kavisli olarak uç kısmına kıvrılır ve uç bedene doğru uzanır. Bu sayede, yemden parça alıp gitmeyi seven balıklar için son derece etkili bir tuzak hazırlar. Fakat dirseğin düşüklüğü nedeniyle uygun zamanda tasmalama kritik önem taşır. İzmarit, lüfer, istavrit gibi balıklarda ortalama etki gösterir. Fakat diğer balıklar içinde uygundur, açılmaya dayanıklıdırlar. Basitçe, hiç bir tür için bitirici olmaz, ama pek çok tür için ortalama ve yeterli avcılık sunar.
Midye içi, kesik kurt gibi yemlerin, ağız boşluğunu kolayca doldurup iğnenin uzunu ulaşılmaz hale getirebilmeleri başlıca sorundur. Yemi, beden tarafına geçirmeden, dirseğine takmak iyi netice verirken, balığı ürkütebilir.
Canlı yemler için uygun değildir. Kıvrımlı dirsek canlı balığı çok çabuk hırpalar.
Bu iğnelerin belirleyici özelliği, ağız ve dirsek kısmının aşağıya düşen dirsek şeklinde olmasıdır. Bu dirsek kavisli olarak uç kısmına kıvrılır ve uç bedene doğru uzanır. Bu sayede, yemden parça alıp gitmeyi seven balıklar için son derece etkili bir tuzak hazırlar. Fakat dirseğin düşüklüğü nedeniyle uygun zamanda tasmalama kritik önem taşır. İzmarit, lüfer, istavrit gibi balıklarda ortalama etki gösterir. Fakat diğer balıklar içinde uygundur, açılmaya dayanıklıdırlar. Basitçe, hiç bir tür için bitirici olmaz, ama pek çok tür için ortalama ve yeterli avcılık sunar.
Midye içi, kesik kurt gibi yemlerin, ağız boşluğunu kolayca doldurup iğnenin uzunu ulaşılmaz hale getirebilmeleri başlıca sorundur. Yemi, beden tarafına geçirmeden, dirseğine takmak iyi netice verirken, balığı ürkütebilir.
Canlı yemler için uygun değildir. Kıvrımlı dirsek canlı balığı çok çabuk hırpalar.
Limerick:
Bu tür Kirby'ye çok benzesede, dirseğin uca dönüş açısı ucun bedene paralel durması ile ondan ayrılır. Diğer yandan ilk anda görülmeyen özelliği, dirseğin dövülerek açılmaya karşı güçlendirilmiş olmasıdır. Kirby'den daha zor açılan, özellikle alabalık gibi seri hareket eden balıklarda etkilidir. Fly ve kurt kullanımında özellikle tavsiye edilir.
Bu tür Kirby'ye çok benzesede, dirseğin uca dönüş açısı ucun bedene paralel durması ile ondan ayrılır. Diğer yandan ilk anda görülmeyen özelliği, dirseğin dövülerek açılmaya karşı güçlendirilmiş olmasıdır. Kirby'den daha zor açılan, özellikle alabalık gibi seri hareket eden balıklarda etkilidir. Fly ve kurt kullanımında özellikle tavsiye edilir.
Coarse/Match/Crystal:
Temelde aynı olan bu iğneler, limerick'ten kısa beden ile ayrılır. İzmarit, kefal gibi emerek yutan balıklarda daha etkilidirler. Yapısal olarak, kalın tel olanlar Crystal olarak sınıflanır. Kalın beden kullanımı nedeniyle genelde Crystal türü olanlar daha çok limerick'e benzer ve beden nispeten uzundur.
Temelde aynı olan bu iğneler, limerick'ten kısa beden ile ayrılır. İzmarit, kefal gibi emerek yutan balıklarda daha etkilidirler. Yapısal olarak, kalın tel olanlar Crystal olarak sınıflanır. Kalın beden kullanımı nedeniyle genelde Crystal türü olanlar daha çok limerick'e benzer ve beden nispeten uzundur.
Chinu:
Geniş ağız, kısa beden ve içe bakan uçla belirgin bir profile sahiptirler. Bu tip iğneler özellikle kesilmiş karides, kurt, lokma beyaz yem gibi küçük parça yemlerle, balık yumurtaları, mısır vs. kullanımı için uygundur. Geniş ağız sayesinde iğnenin ucu serbest kalır ve balığın ağzına daha kolay oturur. Yapısal olarak beden kalındır ve misina için göz kullanılır. Bu sayede, çipura, mercan, sazan gibi balıklar için uygun olurlar.
Geniş ağız, kısa beden ve içe bakan uçla belirgin bir profile sahiptirler. Bu tip iğneler özellikle kesilmiş karides, kurt, lokma beyaz yem gibi küçük parça yemlerle, balık yumurtaları, mısır vs. kullanımı için uygundur. Geniş ağız sayesinde iğnenin ucu serbest kalır ve balığın ağzına daha kolay oturur. Yapısal olarak beden kalındır ve misina için göz kullanılır. Bu sayede, çipura, mercan, sazan gibi balıklar için uygun olurlar.
Kahle:
Çember iğnelerin klasik iğneler kadar fazla türleri yoktur. Genel olarak birbirine yakın, tıknaz tipli, kısa pala iğnelerdir. Seçim yapmak için İğnenin şekli ve büyüklüğü olmak üzere iki kritere dikkat edilmelidir.
Şekil aslında detaydır. Temel olarak iğnenin şekli yemin duruşunu ve takılmasını etkiler. Yemlerde, dirsek üzerinde taşınacak şekilde çok açıkça tek bir şekilde takıldığı için şekil fazla kritik durum arz etmez.
Klasik Çember İğne:
Kesilmiş yemler, kurt, karides vs. için uygundur. Geniş dirseği nedeniyle bütün balığı canlı ve ölü olarak takmaya uygun değildir.
Çember iğnelerin klasik iğneler kadar fazla türleri yoktur. Genel olarak birbirine yakın, tıknaz tipli, kısa pala iğnelerdir. Seçim yapmak için İğnenin şekli ve büyüklüğü olmak üzere iki kritere dikkat edilmelidir.
Şekil aslında detaydır. Temel olarak iğnenin şekli yemin duruşunu ve takılmasını etkiler. Yemlerde, dirsek üzerinde taşınacak şekilde çok açıkça tek bir şekilde takıldığı için şekil fazla kritik durum arz etmez.
Temel çember iğne şekilleri şunlardır:
Klasik Çember İğne:
Kesilmiş yemler, kurt, karides vs. için uygundur. Geniş dirseği nedeniyle bütün balığı canlı ve ölü olarak takmaya uygun değildir.
Derin dirsekli çember iğne :
Bilhassa silikon yemler, fileto yemler için uygundur. Kesilmiş yemler, teke, bütün karides içinde tavsiye edilebilir.
Çember iğneler bir kaç temel grupta toparlanabilir. Biri, imkânlar ölçüsünde diğerinin yerine de rahatlıkla kullanılabilir. Genelde avcılıklarından bir şey kaybetmezler fakat yanlış yem kullanımında ergonomik sorunlar yaşanabilir.
İğne büyüklüğü için aynı şeyleri söylemek kolay değildir. Küçük çember iğne küçük balıkları yakalar, büyük çember iğne ise büyük balıkları yakalar. Bu ayrımı baştan koymak ve ona göre iğne seçimi yapmak en önemli noktadır.
İğne seçiminde dikkat edilmesi gereken iğne genişliğinin balığın ağzının içinde rahatça dönebilmesi ve ağız açıklığının balığın ağzının kenarlarından geçecek kadar fazla olmasıdır.
Örneğin, 20cm boyunda bir çinakopu hedef alırsak;
Bu balık ağzını 4 – 5 cm çapında açabilir. Fakat her zaman bu kadar açmaz, genelde ağız çapı 2,5 - 3 cm arasında açacaktır. Bu avda kullanılması gereken iğne en fazla 1,5 - 2 cm genişlikte olmalıdır. Böyle bir çinakopun alt çenesi 5mm kalınlıkta olabilir. Demek ki iğnenin ağız açıklığı da 5mm’den büyük olmalıdır.
Klasik çember iğneler bu büyüklükleri en kolay sağlayan iğnelerdir. O nedenle Mercan, karagöz, lüfer, istavrit, izmarit, çipura, palamut gibi ufak/orta büyüklükteki balıklar için klasik tip çember iğneleri tercih etmek isabetli olur. Zaten bu gibi balıklar için üretildiklerinden küçük numaraları bolca bulunabilir. Bilhassa canlı yem/bütün yem iğneleri, MUTU serisi gibi, okyanus serisinin altına düşmez, hatta 6/O gibi iyice kocaman numaralardan başlar.
Genel olarak, yukarda bahsettiğimiz türler için 4-8 numara, klasik çember iğneler yeterli olmaktadır. Ama hedefimiz daha küçük balıklar ise(bazen tatlısuda gerekebilir) yada kefal gibi küçük ağızlı balıkları avlamak istiyorsak daha küçük modeller için fly iğnelerine bakmalıyız. Hedefimiz daha büyük balıklar ise canlı ve bütün yem iğnelerine bakılmalıdır.
Burada bir önemli seçim kriteri de iğnenin ön uzunluğudur. Bu uzunluk fazla olursa iğne balığın gözünden çıkacaktır. Yani bu uzunluk, iğnenin ne kadar derinde saplanacağını belirler. Bu tür büyük balıklarda iğne eğer derinden, göze yakın bir yerlerden saplanmazsa, önünde çok az doku kalacağı için balık ağzını yırttırıp kurtulabilir. Bu nedenle daha derin yakalayan ön uzunluğu fazla olan tipler seçilmelidir. Çember iğnelerde ön uzunluğun fazla yada az olması gibi ince eleyip sık dokumak gerekmez. Çünkü üreticiler iğnelerini buna uygun olarak yapmaktalar. Tipik bir mutu modeli genellikle yeterli olacaktır.
Bu gibi çift tırnaklı bedeni olan düz iğneler hemen her tür kesilmiş yem, kurt ve karides için son derece verimlidir. İğne sapını yemle gizleyerek görüntüyü bir hayli iyileştirirler.
Bu şekilde beden üzerinde tek damak olan iğneler ise aslen havyar, tek bir yumurta olarak takmak için kullanılırlar. Ama farklı amaçlarla kullanılmaları da elbette mümkündür. Bilhassa mısır ve bezelye ile tatlı suda iyi netice verdikleri görülür.
Bu bir kurt/solucan iğnesidir ve bilhassa tatlı suda son derece verimlidir. Kurdu (sahte veya canlı) takılabilir. Ortasındaki bölüm hem onu geri kaçırmaz hemde ağırlık sağlar. Böylece daha ileri fırlatabilirsiniz.
Bu iğne, bedendeki özel eğrilik sayesinde balığın ağzında döner ve her zaman çenelere doğru yönelir. Böylece balığın ağzından iğnenin kurtulması şansı azalır. Daha çok vuruş ve yakalama ile neticelenir.
İğneye takılan bir parça ile yapay yemin sarım esnasında bitkilere takılmasını önler. Silikon yemlerin yanısıra kaşık ve yapay balıklarda da kullanılmaktadır.
Çok Uçlu İğneler
Birden fazla uç taşıyan iğnelere çok uçlu
iğneler adı verilir. Genellikle 2 ve 3 uç taşıyan tipler yanında çok sayıda
tırnaksız uç taşıyan özel iğneler (şemsiye iğne) bulunmaktadır.
Bu iğnelerde uçlar genelde tek tırnaklı ve pala yapısı halka formundadır. Hareketli oltalarda ve sırt takımları da kullanılmak üzere ilikli iğne taşıyan çift uçlu iğneler de geliştirilmiştir. Üç uçlu iğnelere çarpma adı da verilir. Bu modeller bir beden üzerinde eşit açı aralıklarla üç benzer boyutta uç taşır. Su ürünlerine veya balıklara çarptırılıp taktırılması suretiyle avcılık yapılmaktadır. Üçlü iğnelerde genelde yuvarlak, oval ve köşeli boyun yapıları görülmektedir. Bu tür iğneler çarpma olarak avcılık yanında beden üzerine kurşun dökülmek suretiyle zokalı çarpma şeklinde de kullanılabilmektedir. Üçlü iğneler genellikle sırtı ve kaşık gibi sürükleme takımlanda yer alır. Balık veya kaşık biçimindeki araçlara 1-3 adet üçlü iğne takılmak suretiyle avcılık yapılmaktadır. Çok uçlu kalamar kancalarıda bulunmaktadır. Bunlar bir beden üzerinde çok sayıda tırnaksız uç taşırlar. Genellikle kalamar ve ahtapot avcılığında kullanılırlar. Çok sayıda uç bulunması yakalanan avın kaçmasını engel olur. Uçlar bir sıra olabildiği gibi iki veya daha fazla sıra da olabilmektedir.
Bu iğnelerde uçlar genelde tek tırnaklı ve pala yapısı halka formundadır. Hareketli oltalarda ve sırt takımları da kullanılmak üzere ilikli iğne taşıyan çift uçlu iğneler de geliştirilmiştir. Üç uçlu iğnelere çarpma adı da verilir. Bu modeller bir beden üzerinde eşit açı aralıklarla üç benzer boyutta uç taşır. Su ürünlerine veya balıklara çarptırılıp taktırılması suretiyle avcılık yapılmaktadır. Üçlü iğnelerde genelde yuvarlak, oval ve köşeli boyun yapıları görülmektedir. Bu tür iğneler çarpma olarak avcılık yanında beden üzerine kurşun dökülmek suretiyle zokalı çarpma şeklinde de kullanılabilmektedir. Üçlü iğneler genellikle sırtı ve kaşık gibi sürükleme takımlanda yer alır. Balık veya kaşık biçimindeki araçlara 1-3 adet üçlü iğne takılmak suretiyle avcılık yapılmaktadır. Çok uçlu kalamar kancalarıda bulunmaktadır. Bunlar bir beden üzerinde çok sayıda tırnaksız uç taşırlar. Genellikle kalamar ve ahtapot avcılığında kullanılırlar. Çok sayıda uç bulunması yakalanan avın kaçmasını engel olur. Uçlar bir sıra olabildiği gibi iki veya daha fazla sıra da olabilmektedir.